22 Ekim 2018 Pazartesi

1. Yıl Dönümü Özel: İgnis Hortus, Blog ve Ben

"Merhaba Dünya."

13 Ekim 2017 tarihinde ilk yazımı yayımladım. 5 Maddede Şeriat Hukukun Reddiyesi, gerçekten de eğlenceli bir yazı olmuştu. Okunması için linkleri her yerden deyim yerindeyse spamlamıştım. Instagram'dan hikaye, Snapchat'ten snap, Twitter'dan tweet, Facebook'tan post... Ulaşabildiğim yerlere ulaşmak istiyordum ve insanların fikirlerimi görüp hak vermesini ya da akla mantığa uygun bir anti-tez sunmasını çok istiyorum da ondan.

1 sene oldu bile. Hem ben, hem İgnis Hortus, hem de kalemim çok değişti ve gelişti. Bu yazı hariç olmak üzere 16 tane yazıda buluşmuşuz. Hala aynı fikirdeyim, "Topluma göre aydın, Buda'ya göre Nirvana, Tanrı'ya göre peygamber değilim." fakat eskisi gibi de değilim. Bunlar çok güzel şeyler ve hayatın kaçınılmaz gerçekleri. Gelecek denen meret şu aralar beynimi bir fare gibi kemirse de bir şeyler üretmenin vermiş olduğu haz ve tatmin ile birlikte var olmaya devam edeceğim.

Odun gidip kalas gelmekten ödü patlayan, iş bulamayıp açlıktan ölmekten korkan ödleğin teki olmama rağmen yazılarımı okuduğun için sana ne kadar teşekkür etsem az sevgili okur. Hem de en okunası olanından en saçma olanına kadar. Teşekkür mayatinde seninle birkaç istatistik paylaşmak istiyorum. Aşağıya bu zamana kadar yayımlamış olduğum yazıları ve yanına okunma sayılarını paylaşacağım. Eğer blog'a ilk defa giriyorsan okuyabilmen için link de bırakacağım.

Toplam 954 okunma, 954 kere tıklanma. Ne diyebilirim ki, sen muhteşemsin. Bu maratonda beni yalnız bırakmadığın için teşekkür ederim. "Platon'a Göre Aşk (Platonik Aşk)" açık ara en çok okunan yazımken, "Kimse Babanızın Hayrına Bir Şey Yapmıyor" en az okunan yazım olarak kayda geçmiş durumda. Rakamlardan da belli oluyor ki filozoflara göre aşk yazılarını çok seviyorsunuz, ben de seni çok seviyorum.

"İntihar ve Mehmet Pişkin Üzerine" başlığındaki yazım 98 okunmayla ikinci sırada. Bence hiç de şaşılacak bir durum değil çünkü intihar vakası her zaman insanın aklını kurcalayan bir durum olmuştur. Öte yandan din içerikli yazılarımı pek takip etmediğinizi görüyorum. Olm 25 Aralık ve 14 Şubat yazılarını oku lan çok güzel oldu :')

"İtiraflarım ve Hayallerim - 1" yazısını 78 kere okuyarak gururumu okşadın, teşekkür ederim. İtiraflarımı ve hayallerimi okumaya değer gördün ve yazılar içerisinde okunma bakımından 3. sıraya onu taşıdın. "Yenikapı Hakkında Ufak Bir Yazı"nın asla 48 kere okunacağını tahmin etmemiştim. Üstelik, "Kimse Babanızın Hayrına Bir Şey Yapmıyor" ve "İspanyollar Neden Boğa Güreşi Esnasında 'Oley' Der?" yazısından sonra. Fakat beni şaşırttın, tşk.

Yazılarımın hemen hemen hepsini çok eğlenerek hazırladım. Özellikle 25 Aralık, 14 Şubat yazılarını ve filozoflara göre aşk metinlerini sevgiyle ve büyük titizlilikle çalışarak hallettim. Yenikapı yazısında ise farklı bir şeyler denedim ve kendi istediğim konuyu, kendi istediğim şekilde incelediğim için en çok eğlendiğim metinlerden biri oldu. Fakat "İdeoloji Olmayacak Kadar Değerli: Feminizm" yazımı hiç ama hiç beğenmiyorum. Gerek hiç düşünmeden hatırlanmış olması, gerek direkt metnin çok çirkin olmasıyla birlikte hiç sevmediğim nadir yazılarımdan biri. Bir anlık gaza gelinerek yazıldığı ve birilerinin dikkatini çekmek için yazıldığı doğrudur.

İgnis Hortus gibi bir mahlaya ihtiyacım vardı, anonim olmam gerekti. Yazıyı paylaştığım sosyal mecralardan geliyorsan benim kim olduğumu zaten biliyorsundur fakat bu işin raconu budur ya, blog dediğin anonim olur. Blog; çok fazla dini, siyasi ve felsefik fikir motifi içeriyor. Sen sorun çıkarmazsın ama Google aramasından bulup gelen adam çıkarır. İgnis Hortus tahmin edebileceğin gibi Latince. İgnis, yangın; hortus, bahçe anlamına geliyor. Yani sevgili okur, uzun lafın kısası içim yanıyor.

Elden ayaktan kesilene kadar yazmaya devam edeceğim sevgili okur çünkü ilk yazılarımdan şimdiki yazılarıma doğru ilerledikçe gerçekten de çok büyük fark görüyorum. 10.000 kuralını bilir misin, eğer bir işe 10.000 saat ayırırsan -ki bu 426 gün etmekte- o konu da Dünya'nın bir numarası olursun. Bunun da en iyi örneği severek dinlediğin müzik gruplarıdır. Heh işte, 10.000 saat kuralıyla Dünya'nın en iyisi olur muyum, uzak ihtimal. Yine de en iyisi değil ama daha iyisi olmamak için hiç bir neden yok.

Kendine, kendin kadar güzel bak sevgili okur. Sevmek ve sevilmenin ihtiyaç olmasına rağmen insanlara gösterilen birtakım sahte duygulara kanmamaya dikkat et. "Hakikat budur!" demek çok iddialı olurdu o yüzden sen/biz en doğrusunu bilirsin/biliriz.

"Hoşça kal, Dünya?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder