17 Ekim 2017 Salı

İntihar ve Mehmet Pişkin Üzerine

Bu yazım 16 Ekim 2014'te canına kıyan Mehmet Pişkin'e armağan olsun. Huzur içinde yatsın.

Konu oldukça ciddi ve soğuk fakat yine de yazmak istedim. Çünkü 21. yüzyıl'da, 2017 yılında herkesin şakayla karışık söylediği söylemlerin başına "ölmeyi dilemek" var. Tebrikler intihar meyimlisisiniz. Bunun sebepleri psikolojide, sosyoloji ve dinlere göre neler bunları inceleyecek ve bunu dindirmenin yollarını arayacağız.

NEDEN İNTİHAR EDİLİR?

Sayısal verilerinde yalanlayamadığı bir gerçeklik var ki o da intihar vakalarının çok büyük kısmı ayrılık, aldatılma, reddedilme, kavuşamama gibi aşk ve sevda kavramlarının yaşanmasından sonrasında gerçekleşmesi. Schopenhauer'da "Cinsel Aşkın Metafiziği"nde bu konuya çokça kez değinir.

"Böylesine sonsuz öneme sahip ilişkilerde rol oynadığı duygusu, aşığı dünyevi olan her şeyin hatta aslında kendi kendisinin bile üzerine yükseltir ve onun fazlasıyla fiziksel arzularına öylesine bir doğa üstülük elbisesi giydirir ki, aşk birden bire en sıradan kişinin hayatında bile şiirsel ve büyüleyici bir hikaye görünümüne kavuşturur.
...bu chimera öylesine parlak ve ışıltılı hale gelir ki, eğer ki elde edilemezse hayat bütün cazibesini yitirir ve öylesine dümdüz, neşesiz ve tatsız görünür ki, ona karşı duyulan tiskinti ölüm korkusuna karşı bile galip gelir ve âşık kişi yaşamına gönüllü olarak son verir."
Schopenhauer - Cinsel Aşkın Metafiziği

Fakat intiharlar sadece aşk ve sevda konularına bağlanmamalıdır. Genel kanı intiharın çok acı çeken birinin acılarını dindirmesi adına yaşamına son vermesi diye yorumlarken aslında intihar yaşama sebebi kaybetmeden öte bir şey değildir. Bir bireyin intihar etmesi için depresyona girmesi ya da üzgün olmasına gerek yoktur. Nitekim bunun en iyi örneğini bize Mehmet Pişkin vermektedir. İnternete yüklemiş olduğu ve kendisinin "intihar notu" demeyi uygun gördüğü videoda hayatında kötü bir takım şeylerin olduğunu fakat ona rağmen çok iyi bir kardeş ve ilişkiler yaşadığını, çok sevdiğini ve sevildiğini anlatıyor.

Uzun lafın kısası dert, tasa yüzünden değil yaşamak için bir neden bulamadığı için intihar edilir. Sizlerde hak vereceksiniz ki yaşamına mânâ ve amaç yükleyen/yükleyebilen tek canlı insan olduğu için intihar vakaları sadece bizim hür irademizle yaptığımız eylemlerdir.

Ayrıca değinmem gereken bir kitle var ki o da ölümden sonraki hayat ve Tanrı karmaşından ötürü mutlak gerçeği görmek adına intihar edenler. Aşk ya da geçim derdi gibi sıkıntılara nazaran az olsa da hiçte küçümsenemeyecek olan bu güruh pek haksız sayılmazlar. Çünkü Tanrı kavramsallığından ötürü karmaşık olmak zorunda ve algısı ya da öğretisi o kadar da kolay olmayacaktır. İngilizlerin kullandığı kediyi merak öldürür atasözü bu kesim için çok mu uyuyor sizce de?

İNTİHARLARIN KATİLLERİ BELLİDİR: TOPLUM!

Bütün suçu topluma atmak acımasızlık olurdu yine de bir tetikleyici olduğu asla inkar edilemez. Ve hatta Dünya'nın ideal toplum yapısına ulaşamadığını intihar verileriyle kolaylıkla anlayabilirsiniz. Ne zaman ki intiharlar sıfırlanacak ya da sıfıra çok yaklaşacak o zaman insanlık olarak sistemi oturtmuşuz demektir. Şimdi sizlerin kafasının karıştığını düşünüyorum çünkü yukarıda intihar için hür irade derken ve bireysel bir eylem olduğunu vurgularken burada topluma atıp tutuyorum. Toplumun yaptığı şey birine intihar vesvesesi vermek değil hali hazırda düşüne bir tekme daha atmaktır. Kalitesiz toplum yapısı canına kıymanın eşiğine gelmiş biri için "eh zaten bu dünyada ne yaşacağım herkes çok boktan" algısını kelimenin tam anlamıyla aklına kazır. Bir kişi "Neden İntihar Ettim?" diye bir liste yapsa ilk üç sırada yer almaz belki fakat listede illaki dolaylı-doğrudan yer alacağı aşikardır. Bu insanın sosyal bir şey olmasından gelen kötü özelliklerden biridir fakat olumlu yönlerini de görmezden gelmek hainlik olurdu.

İNTİHAR ÇARESİZLİK MİDİR?

İntihar eden kişiler hakkında "korkak, çaresiz, savaşmaktan kaçan" yorumları yapılır. Bunlar bana her daim acımasızca gelmiştir fakat tek bir noktada haklılardır o da çaresiz oldukları konusunda. Her canlı ölüm korkuyla doğmasına rağmen intihar kurbanı bunu aşmış olmasıyla en büyük cesareti göstermiştir bile. Yine de çaresizliği inkar edilemez zaten kendini kapana kısılmış hissettiği için, mânâ bulamadığı için uzun lafın kısası dermanı ve çaresi olmadığı için intihar yoluna girmiştir.

ÇOK TEHLİKELİ BİR DURUM: BAŞARISIZ İNTİHAR GİRİŞİMİ

Çok klişedir yine de doğru denebilir. Uçurumun eşiğinde olan birinin "Ben daha ölmeyi bile beceremiyorum bu hayatta başarılı bir şekilde ne yapabilirim ki zaten?" diye dert yanması şaşılcak iş değildir. Bunu düzeltmenin en kolay yolu ise kişiye değerli olduğunu hissetirmekten geçiyor.

DİNLER BU İŞE NE DİYOR?

Klasik teistik argümanların başına gelen imtihan bizi burada da karşılıyor. Başımıza gelen kötü olayların temeli imtihandan geçmektedir ve intihar edenler bu sınavı maalesef ki geçemez. "Allah'ın verdiği canı sadece Allah alır." öğretisi İslamiyet'te varsa da diğer semavi dinler de intiharı pek doğru bulmaz. Büyük bir günah olması sebebiyle çoğu teist kişi Tanrı'sız bir hayatın anlamsızlacağını ve ateizmin intihar edecek kişiye ister istemez cesaret verdiğini dile getiriyor. Ölüm gecesi, düğün gecesi anlayışına sahip olmasına rağmen konu intihar olunca kapılar çok sert kapanır. Çünkü bu söz eceli ölüm için geçerlidir. 

Nitekim intihar bizi çokça kez hür irade ve kader kavramları arasında çok çetrefilli bir tartışma oluşmasına neden olur. Sebebini basitçe açıklamak gerekirse birinin yaşamı intiharla son bulması birinin kaderi midir, kaderiyse neden günahtır ve hür irade bu işin neresindedir soruları hala kafamızı kurcalamaktadır.

İNTİHAR DÜŞÜNCESİNDEN NASIL KURTULURUZ?

Beni tanıyan arkadaşlarım Nietzsche'yle aramın pek olmadığını biliyorlar. Genellikle argümanlarına ve özellikle nihilizm gibi bir ontolojik fikre maalesef katılamıyorum. Buna rağmen felsefe dünyasına çok şey katmış olduğu ve Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında da açık açık tanımını yaptığı Üstinsan (Übermensch) tanımını es geçemeyiz. İntihar fikrini silip atmak için gayet yeterli gibi geliyor.

"Yeryüzünün anlamı olacak Üstinsan! Yalvarırım size, kardeşim yeryüzüne bağlı kalın, inanmayın size dünya ötesi umutlardan söz edenlere!"
Friedrich Nietzsche

Bu tanımın o kadar ucu açıktır ki kimileri bununla dini reddeder, kimi inancına bağlanır, kimi ırkçı olur kimi de sosyalist. Tam da bu yüzden intihar fikrini kafanızdan tamamen siler.

Ayrıca tecrübeyle de sabit olmasıyla birlikte yeni hobiler edinmek muhteşem doğal anti-depresandır. 

MEHMET PİŞKİN...

Elbette 10 dakikalık bir videodan tanımak imkansız fakan cesedini kadavra olarak verecek kadar pragmatist, yabancı dostları için videosuna İngilizce bölüm ayıracak kadar düşüneli, videosunun sonunda hayatımızın aşkla ve güzel geçmesini dileyecek kadar sevecen... Bolca intihar notları okudum, videoları izledim hatta intihar anlarına bile göz attım fakat hiç biri Mehmet Pişkin kadar olgun değillerdi. Evet, Kurt Kobain'den bile.

Herif o kadar düşünceli ve olgun ki hem hamile olan arkadaşının doğumu etkilenmesin diye intiharını erteliyor hem de önceki aşklarından güzeldi dedikten sonra manyaklardı gerçi der demez çuvaldızı kendisine de batırmış olması...

Ben de sizlere bu yazımda onun bizlere veda ettiği yazıyla veda edeyim mi? Hoşçakalın ve kendinize çok çok iyi bakın.


3 yorum:

  1. Intihar bence ölmek için binlerce sebebi olan kişinin -inanmasa bile- yeni bir hayata başlamak -sonsuz karanlığa belki- tek bir sebebi oluşunca bedenini terk etmesi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. demek istediğin tek düzelikten uzaklaşmak adına atılan adımlardan biri olabilir mi?

      Sil